Hybrid’in kelime anlamı melez demek. Yani iki farklı şeyin bir araya getirilerek farklı bir şey ortaya çıkarılması anlamına geliyor. Otomobil sektöründe ise Hybrid kelimesinin kullanımı ise hem benzin hem de elektrik ile çalışan araçların üretilmesiyle ortaya çıkmış.
Toyota 1997’de üretimine başladığı Pyrius ile Hybrid teknolojisine ilk adım atan otomotiv şirketlerinin başında geliyor. Şimdiye kadar 8 milyonu aşkın Hybrid araç satışı gerçekleştirmiş. Bu araçlardan biri de Yaris modeli.
Geçtiğimiz haftalarda Toyota Hybrid araçlarını denettirmek için Şile’de bir davet verdi. Blogger ve basın mensuplarından oluşan bir grup önce Toyota’nın genel müdürlüğünde bir araya geldik sonra bize tahsis edilen Yaris Hybrid araçlarla Şile’de bulunan Casa Lavanda otele test sürüşü gerçekleştirdik.
Yaris’in yarı benzinle yarı da elektrikle çalışan Hybrid modeli 50 Km hıza kadar elektrik harcıyor. 50 km hızdan sonra ise benzinle çalışan motor devreye giriyor. Elektrikle çalışıyor ama aracı bir prize takıp şarj etmenize gerek kalmıyor çünkü Yaris’ler siz sürüş yaparken kendi kendilerini şarj edebiliyorlar. Bu özelliği sayesinde şehir içinde araç kullananlara neredeyse hiç benzin harcatmıyor. Trafikte veya ışıklarda beklerken elektrik harcadığı için size ekonomik anlamda çok katkısı oluyor. Test sürüşü sırasında araçtan çok memnun kaldığımı söyleyebilirim. Normal benzinle çalışan araçlardan hiç bir farkı yok. 50 km hıza kadar hiç benzin harcamamak gibi bir seçenek varken neden benzinli bir araç alasınız ki?
Hybrid araçlar aynı zamanda az benzin harcadığı için çevreye de minimum zarar veriyor. Ancak maalesef ülkemizde Hybrid araçların satışını teşfik edici bir vergi indirimi yok. Oysa ki bir çok ülkede çevre adına bu tür vergi kolaylıkları sağlanıyor tüketicilere. Umarım en kısa zamanda Türkiye’de de bu tür indirimler söz konusu olur.
Lavanda otele vardıktan sonra Toyota yetkililerince Hybrid araçlar hakkında yukarıda saydığım özellikleri ile ilgili bir sunum gerçekleştirildi . Sonrasında ise güzel bir barbekü keyfi yaptık. Serbest geçen zamanın ardından da Arda Türkmen’in hazırlamış olduğu Hybrid lezzetlerin tadımına geçtik. Arda Türkmen normalde aklımıza gelmeyecek olan farklı tatları yan yana getirerek bizlere bunları gözlerimiz kapalı bir şekilde denettirdi. Biz de ne olduğunu anlamaya çalıştık bu lezzetlerin. Aklımda kalan etten yapılan sushi ve vişneli köfte kaldı.
Bu güzel etkinlik sayesinde hem daha önce denemediğim Hybrid araç kullanma tecrübesini yaşamış oldum hem de ilk kez Arda Türkmen ile tanışıp onun hazırladığı yemeklerden tatma şansına sahip oldum. Bu sebeple tüm Toyota temsilcilerini çok teşekkürler…
YORUM BIRAKIN