Akdeniz’in en güzel adalarından biri olan Capri’ye gidip görmeden bir Amalfi turu tamamlanamaz! Karaya yakın olması sebebiyle günü birlik turların bile olduğu Capri’de biz 2 akşam geçirdik. Aracımızı Sorrento’ya park ettik (limandaki otoparklar çok pahalı!) ve sabah erken saatlerdeki bir feribotla Capri’ye geçtik.
Sorrento’dan 25 dakikalık bir feribot yolculuğunun ardından Capri’ye ulaşıyorsunuz. Napoli’den de Capri’ye feribot seferleri var. Capri’nin ana limanının adı Marina Grande. Asıl şehir merkezi deniz kıyısında değil tepede denizden yüksekte kurulmuş. Buraya ya finiküler ile yada otobüs ile uygun fiyatlarla ulaşmak mümkün. Ama bizim gibi tembellik yapıp Capri’ye özgü üstü açık taksilerden tutmak isterseniz 10 dakikalık mesafeye 20 Euro ödemek zorunda kalırsınız!
Capri’de konakladığımız otel merkeze 5 dakikalık yürüme mesefasinde bulunan Hotel Della Marina Piccola idi. Havuz manzaralı orta büyüklükteki otelimizden çok memnun kaldık. Hemen önünden adanın her yerine giden otobüsler geçiyordu. Aşağı doğru 15 dakika yürüdüğünüzde ise Capri’nin en güzel plajlarının yer aldığı Marina Piccola’ya ulaşıyordunuz…
Otelimize yerleştikten sonra ilk günümüzü adanın ikinci büyük yerleşim yeri olan Anacapri’ye gitmeye karar verdik. Bu kez taksiye 20 Euro vermemek için otobüse bindik. Otobüs fiyatı 1.70 Euro ama ana duraktan binmezseniz Ağustos gibi yoğun sezonda yer bulmanız biraz zor olabiliyor. Neyseki çok fazla beklemeden gelen bir otobüse binip Anacapri’ye 15 dakika da gittik. Bu arada yollar tahmin edebileceğiniz gibi çok dar ve çok yüksek yamaçların kenarlarından ilerliyorsunuz. Otobüs şöförleri alışkın olabilir ama bizim yüreklerimiz ağzımıza gelmedi değil. Hele dönüşte çok daha ürkütücüydü.
Anacapri dükkanlardan oluşan bir sokaktan ve çevresindeki evlerden oluşuyor. Santa Sofia Kilisesi ve Villa San Michele görülmesi gereken yerlerinden. Ayrıca Anacapri’den Monta Solara’nın tepesine 12 dakikada sizi çıkaran teleferikle çıkıp tüm adayı bir uçtan diğer uca izleyebilirsiniz. Gidiş dönüş bilet fiyatı 10 Euro. Çıktığınız yükseklik ise tam 600 metre!
Teleferikle Capri’yi izledikten sonra öğle yemeğini Via Guiseppe Orlandi’deki restoranlardan birinde yedikten sonra kahvemizi adanın en iyi otellerinden biri olan Capri Palace Hotel’de içtik. Sonrasında ise otelimize dönüp akşama kadar havuz keyfi yaptık. Akşam yemeği için Capri merkezde bulunan Ristorante Verginiello’ya gittik. Deniz ürünlü ev yapımı taglitelle makarnası muhteşemdi. Bu arada Capri’deki restoranlarda özellikle Ağustos ayında yer bulmak çok zor olduğundan mutlaka rezervasyon yaptırın. Biz Verginiello’da şans eseri yer bulduk. Yemeğin ardından Capri’nin meşhur meydanı Piazzete’da birer Spritz içmek için Piccola Bar’ gittik. Burası Capri’nin havalı insanlarını izlemek için birebir. Bu arada Aperol Spritz’i gittiğiniz yerlerde mutaka denemelisiniz ancak buranın taptaze şeftalilerden yaptıkları Bellini’yi mutlaka tavsiye ederim.
İkinci gün şansımıza hava yağışlı olunca deniz planlarımızı iptal etmek zorunda kaldık. Yine de Piccola Marina’yı merak ettiğimiz için yağmur çiselemesine rağmen yürüyerek plaja indik. Hava yüzünden kimsenin olmadığı plada bol bol fotoğraflar çekip bir süre gezindikten sonra otobüse binip Capri merkeze gittik.
Burada bulunan Boca Bicaco adlı minik ve güzel manzaraya sahip (ama yalnızca 1 masa bu manzaradan faydalanabiliyor) restoranda pizza yedik. Sonrasında ise Tadında Seyahat’in #tadindaoteller köşesi için Tiberio Palace Hotel’e gittik. Burası bence Capri’nin en özel otellerinden bir tanesi. Dekorasyonu baştan aşağı tam instagramlık. Renkli retro tarzda dekore edilmiş odaların bazıları Sophia Louren gibi ünlü isimlere adanmış. Detaylar yakında Tadında Seyahatte!
Tiberio Palace’ın ardından yürüyüş yapmak ve manzara izlemek için Punta Tragara’ya gittik. Yol üzerinden birbirinden etkileyici otellere rastladık. Punta Tragara’dan Fraglioni adlı kayalıklar muhteşem görünüyor. Burada yer alan Punta Tragara adlı otelde birer espresso içtikten sonra akşam yemeği için Capri merkezde bulunan Il Geranio’ya gittik. Bir önceki akşam burada rezervasyonsuz yer bulamadığımız için ertesi güne rezervasyon yaptırarak geldik. Servisindeni ambiyansına ve lezzetli yemeklerine kadar Capri’nin en özel restoranlarından biri Il Geranio. Bir çok kişi de sorduğumuzda bize mutlaka burada yemek yememizi önerdi. Başlangıç olarak kalamar ve karides kızartma aldık. Ana yemek olarak ise Izgara ton balığı, ızgara deniz ürünleri ve İtalyan usulü bir dana ızgara sipariş ettik.
Bu güzel akşam yemeğinin ardından otelimize geri döndük. Böylece Capri seyahatimizin sonuna geldik.
Bunları da yapın:
- Gelateria Buonocore’nin nefis dondurmalarından tadın.
- Mutlaka Capri’ye özgü limonlu ve bademli kurabiyelerden yiyin.
- Merkezde bulunan Hotel Quisasana’da oturup bir şeyler için.
- Capri’nin ünlü perfümericisi Cartushia’dan parfüm alın.
YORUM BIRAKIN