TBEX ile Kalamata
Zeytin çeşidi denilince dünyada ilk akla gelenlerden biri Kalamata. Ülkemizde eşek zeytini olarak adlandırılan etli, iri zeytin türü olan Kalamata ‘nın adı Yunanistan’ın güneyinde yer alan Kalamata şehrinden gelmektedir. Geçtiğimiz mayıs ayında TBEX (Travel Blog Exchange) fuarına katılmak için yolum zeytin cenneti Kalamata’ya düştü. Yanımda İstanbul’da yaşayan Hawaiili arkadaşım Malia’da vardı. Malia da tıpkı benim gibi yemek ve seyahat bloggerı. Sitesine bir göz atın shoyusugar.com/
5 gün boyunca Kalamata’da TBEX’in düzenlediği turlara katıldık, konferansı takip ettik ve tabi başta zeytin olmak üzere nefis yerel lezzetlerden tattık. Kalamata güzel bir Ege şehri. Upuzun bir sahil şeridine sahip. Bir tepede yer alan kale etrafına yayılmış eski şehri ve sonradan gelişmiş yeni kısımları var. Her yer zeytinlik. Şehrin her yerinde de zeytin ve zeytin ürünleri satılıyor.
Lokal Lezzetler ile Plajda Piknik
Yunanistan’ın en iyi pazarlarından biri her hafta Kalamata’da kuruluyor. Hatta konakladığımız Airbnb’nin sahibi bizi bir gün pazara götürdü. Taptaze meyve sebzelerden aldık. Sonra bizi kendi peynircisine, zeytincisine ve fırıncısına götürdü. Oralardan da bir şeyler aldık, lokal şarabımızı da kaptık ve sahile gidip piknik yaptık.
Kalamata’ya Ne Zaman Gitmeli?
Mayıs başı gittiğimizden Kalamata’da sezon henüz başlamamıştı. O yüzden bazı yazlık mekanlar açık değildi. Bir de arada sırada yağmur da yağdı. Hatta TBEX kapanış partisi açık havadaydı ve o akşam çok şiddetli yağmur yağdı. Neyse ki fazla uzun sürmedi parti kaldığı yerden devam etti. O yüzden Mayıs ayı henüz deniz mevsimi olmadığından deniz-kum-güneş arayanlar için iyi bir zaman olmayabilir. Haziran itibari ile sezon başlıyor. Eylül’e kadar ama daha çok kültürel bir geziyse aradığınız her mevsim gidilebilecek bir yer Kalamata.
Şarap ve Yemek Turu
Bu bölüm Kalamata’da ne yemeli sorunuza cevap olacak. Kalamata’daki ilk günümüzde Tbex’in pre tour adını verdiği konferans öncesi düzenlenen şehri tanıtıcı turlardan birine katıldık. Mythical Pelopenese Kalamata’nın bağlı olduğu bölgesel turizm ofisinin düzenlediği tur bir şarap bağı ve mağara gezisiydi. Ziyaret ettiğimiz şarap bağının adı Kalogris Organic Winery ‘ydi. Bu bölgenin üzüm cinsi Moschofilero coğrafi işaretli. Bu üzümden yapılan şarapları da biz çok beğendik. Bağ ziyaretinde bize Yunanlıların Grappa’sı olan yine üzümden yapılan bir içki olan Tsipouro ikram ettiler. Ardından şarapların üretildiği köye gittik. Şarapevi çok ilginçti. Antika eşyaların olduğu, biblo ve oyuncaklarla dolu bir dekora şahip bir taş evin içindeydi. Hem hikayelerini dinledik hem de bizler için hazırladıkları lezzetlerin ve ürettikleri şarapların tadına baktık. Sonrasında 1880 yılında keşfedilen Kapsia mağarasına gititk.
Turların sonunda öğle yemeği için Vytina adlı köye gittik. Burada Kokkina Pitharia adlı restoranda geleneksel Yunan lezzetlerinden tattık. Yemekler çok başarılıydı. Spanikopita-ıspanaklı börek, Saganaki-ballı ve çörekotlu peynir kızartması, domates ve tarçınlı ağır ateşte pişmiş dana eti denedik. Bir de sote domuz yemeği geldi.
Kalamata’daki ikinci günümüzde ise Ulusal Kostüm Müzesini gezdik. Burada geçmişten günümüze Kalamata halkının törenlerde, kutlamalarda, savaşta giydiği geleneksel kıyafetleri yakından inceledik.
Ardından Kalamata Food Tours’un şehir merkezindeki yemek turuna katıldık. Yemek turundaki ilk durağımız To Kelari Tis Agoras adlı bir zeytinci oldu. Siyah ve yeşil Kalmaata zeytinleri, peynir çeşitleri, zeytinyağı ve ev yapımı nefis şaraplardan tattık. Bir ara burada çalan müzikle birlikte sirtaki yaptık.
Sonrasında Okonomikos adlı bir şarkütericiye gittik. Burası barbekü domuz eti ile ünlenmiş bir yer. Ardından bir pastanede Kalamata ve bölgeye özel çöreklerden denedik. Hatta birinin adı paskalya çöreğine benzeyen Coreki idi. Diğeri ise tarçın ve bademle süslenen hamur işi kızartması Diples’di. Bu pek benlik bir tatlı değildi ama Kalamata’da her yerde bulunuyor. Bir sonraki durağımız Black Pearls adlı zeytinyağı üreticisine gitmeden önce Ladolemono adlı Souvlaki dükkanında pide arası Souvlaki yani tavuk şiş yedik. Lokal zeytinyağı üreticisi Black Pearls’te ise küçük bir zeytinyağı workshop’ı yaptık.
Kitries’e Mini Bir Gezi
Kalamata’da diğer günlerde genelde konferanstaydık. Bir öğlen ev sahibimiz bizi Kalamata’nın biraz dışında yer alan Kitries diye bir balıkçı kasabasına götürdü. Çok güzel bir kasabaydı burası. Yemyeşil dağlar sulara da yemyeşil yansımıştı. Cennet gibiydi diyebilirim. Kitries’de Mimis adlı bir balıkçıda oturup keyifli bir öğlen yemeği yedik. Kalamar tava, ahtapot salatası, Yunan Salatası, Tzatziki ve dahası…
Kalamata’nın En Meşhur Yemeği
Bir akşam da Kalamata’nın en meşhur yemeği olan Gournopoula yemek için merkezde bulunan O Thiasos adlı mekana gittik. Bu yemek bir domuz çevirme. Bizim Denizli kebabını andırıyor ama limonlu fırın patates üzerinde servis ediliyor. Buranın domates soslu köftesi ve peynir ızgarası da müthişti.
Kalamata’ya Nasıl Gidilir?
Belki bu konferans olmasaydı Kalamata yolumun düşeceği bir şehir olmazdı. Tek ulaşım aracı Atina’dan otobüs. O da 3 saat sürüyor. Ayrıca turizm sezonunda Kalamata’ya çeşitli şehirlerden uçuşlar da oluyor. İyi ki Tbex’e katılmışım ve bu güzel zeytin şehrini tanımı fırsatı bulmuşum. Önümüzdeki sene Tbex San Sebastian’da görüşmek üzere.
YORUM BIRAKIN