10 yılı aşkın süredir iş yerim Beşiktaş ‘ta. Birçok öğlen ve kimi zaman akşamları semtin birçok mekanında yemek yedim, içki içtim, tadım yaptım. Ancak son bir iki senedir semtte şahit olduğum bir dönüşüm yaşanıyor. Özellikle çarşı içinde sayısız yeni kahveci, pastane, kahvaltıcı, biracı vs açılmış durumda. İnsanlar artık yeme içme için Beşiktaş ‘ı çok daha fazla tercih ediyor. Akaretler de bu ilgiden payını alan yerlerden. Özellikle Şair Nedim caddesi üzerinde müthiş bir hareketlilik yaşanıyor. Açılan birçok mekan da farklı konseptiyle dikkat çekiyor.
Bu yazıda Beşiktaş’ta son zamanlarda dikkatimi çeken farklı dekoruyla veya değişik lezzetleriyle dikkat çeken mekanları yazdım. Liste ağırlıklı olarak tatlıcılardan oluşuyor, demek ki onlar farklı konseptler peşinde koşuyorlar.
Suflör
Bir sufle mekanı düşünün. İçine girdiğinizde kendinizi siyah beyaz bir çizgi filmin içinde hissettiğiniz. Evet burası dekoruyla fark atan bir mekan. Aslında mevcut kafeye eklenen yan bölüm tamamen sıra dışı bir çizimle tasarlanmış ve bambaşka bir havaya bürünmüş. Sufle menüsü dikkat çekici. Çok farklı versiyonlarını yapıyorlar. Nutellalısı bile var. Ben klasik sufle denedim ve çok beğendim. Tekrar gidip diğer suflelerinden de denemek istiyorum.


B Blok Bakery
Son dönemin popüler tatlısı San Sabastian Cheesecake. İspanya’da San Sebastian dışında hatta oradaki La Vina adlı restoran dışında bilinmeyen bu cheesecake Türkiye’de San Sebastian adıyla tescillenmiş durumda. B Blok cheesecake’ine creamy cheesecake diyor bu sebeple. Kapısında her daim kuyruk olan mekan zaten ufacık. Biraz bekledikten sonra taze çıkan cheesecakeleri tatmak beklemeye değiyor.

Matilda Profiterol
Burası bir profiterolcü ama bildiğiniz profiterolcülerden farklı. Farklı olan kısmı profiterol toplarının içilerini farklı dolgular ile doldurup harikalar yaratmaları. Mekanın ambiyansı, vitrinden görünüşü ve çalışanların kostümleri hep dikkat çekici. Fransa’dan ışınlanmış gibi…

Lokmata
Burayı listeye eklemekte kararsız kaldım ama sonunda almaya karar verdim. Kararsızlığımın sebebi mantar gibi açılan lokmacılar sebebiyle artık konseptin farklılığını yitirmiş olması. Yine de Lokmata’yı ekledim çünkü Türkiye’ye ve Beşiktaş ‘a bu lokmacı konseptini ilk onlar getirdi ve en çok onların lokmaları seviliyor. Kapısından geçerken gördüğüm kuyruk bende küçük çapta bir şok etkisi yarattı.

Çiçi Cafe
Minik bir müstakil evin giriş katında yer alan minik bir dükkan. Çiğ börek yapıp satıyorlar. Dekoru yine Fransa dokunuşlarına sahip. İçeri de yalnızca 2 masa, dışarıda da aynı şekilde 2 masası var. Peynirli, sebzeli ve kıymalı çiğ börekleri var. Peynirli ve kıymalısından denedim, gayet başarılıydı.

Handmade Çiğ Köfte
İşte farklı konseptler arayanın gerçekten bulduğu bir başka mekan. Burası bir çiğ köfteci. Çip köftenin konsepti nasıl olurmuş demeyin oluyor. Handmade çiğ köfteleri sushi sunumuyla servis ediyor. Rengarenk sushi rollar yapıyorlar çiğ köfte ile. Pazı yaprağına sarıyorlar yeşil oluyor rollun dışı. Cheddar peynirine sarıyorlar sarı oluyor. Gerçekten ortaya enteresan işler çıkıyor. Ben pazı yapraklısını denedim ve çok beğendim. Bir deneyin derim.

YORUM BIRAKIN