Geçtiğimiz haftalarda bir davet için gittiğim “Le Meridien” otele bu kez oteli baştan aşağı gezmek için gittim. Otelde ciddi bir yoğunluk yaşandığı için çok fazla oda gezemesem de otel hakkında yeteri kadar bilgi topladım. Tüm dünyada Le Meridien otelleri bulundukları şehre özgü dokular kullanılarak iç ve dış mimarisinde tasarımı öne çıkarıyor. Sanat vurgusu yaptıkları için otellerin içinde insan kendini bir modern sanat müzesinde hissediyor.
Le Meridien otellerin lobilerinde dünyaca ünlü sanatçılara ait eserler bulunuyor. İstanbul’da ki otelin içinde yabancı sanatçılara ait eserlerin yanında Türk sanatçıları ait objeler de bulunuyor. Örneğin Haluk Akakçe’nin bir tablosu ve Mental Klinik’in aynaları gibi. İstanbul’a ait tematik öğeler otelin her yerinde tasarım olarak karşınıza çıkıyor. Lobideki beyaz dev avizeler Galata Köprüsü’nün korkuluklarından, Torre restoranın tavan detayı boğazdaki teknelerin hareketlerinden, sehpalar Ajda çay bardaklarından esinlenerek tasarlanmış. “Arrival Artwork” diye adlandırılan girişteki camın üzerindeki detaylar ise İstanbul’un ve Le Meridien’in yıldız haritaları. Ayrıca otelin zeminindeki mermerler İstanbul boğazının bir haritası şeklinde. Üzerinde semtlerin isimleri yazılı…
Le Meridien İstanbul Avrupa’da sıfırdan yapılan ilk Le MEridien oteli. Mimarı Emre Arolat, iç mimarı ise Sinan Kafadar. Otelin dış tasarımının da ilginç bir hikayesi var. Birbirinden bağımsız mimari tasarıma sahip üç bölümden oluşan yapı, Etiler bölgesinin sosyal, kültürek ve mimari özelliklerine göre tasarlanmış. İlk bölüm Etiler’in genel mimari yapısı, arada yer alan teraslı bahçeler, Etiler’in aralara sıkışmış park ve bahçelerini, ikinci bölüm modern yüzünü yansıtıyor. Üçüncü bölüm ise gökyüzüyle birleşmesi için cam olarak tasarlanmış. Otel’de bulunan camların üzerinde Atatürk ve çeşitli şair ve düşünürlere ait yazılar yazılmış. Hiç beklemediğiniz yerlerde karşınıza çıkabiliyor…
Le Meridien‘in kurumsal kokusu da dikkat çekici! Otele girdiğinizde sandal ağacı ağırlıklı fresh parfüm kokusunu hemen alıyorsunuz… Lobideki şık oturma grupları, geometrik duvar tasarımları ve tavanda yıldız gibi parlayan ışıklar da dikkati çeken diğer öğeler…
Lobi katında “Latitude” adlı cafe/bar bulunuyor. Latitute her Le Meridien‘de bulunuyor. Otelin bulunduğu şehrin koordinatlarına göre bir numara alıyor. İstanbul’daki Latitute’ün numarası ise 41. boylamda yer aldığı için 41.
Le Meridien Etiler‘in ana restoranı “La Torre“. Türkçe kule anlamına gelen La Torre‘de dünya mutfağına ait lezzetler sunuluyor. 34. katta yer alan “BOAZ bar” benim İstanbul’da en sevdiğim roof barlardan bir tanesi. 14. katta süit ve executive odalarda konaklayan misafirler için Le Meridien Club Lounge bulunuyor. Burada müşteriler için özel kahvaltı, yüksek hız wi-fi servisi ve çeşitli ikramlar gün boyunca servis ediliyor.
Le Meridien otellerinin kendi spa markası olan Explore Spa & Fitness’da Etiler Le Meriden’de yerini almış… Özel masaj salonları, fitness salonu, kapalı ve açık havuzu ile ayrıcalıklı bir hizmet müşterilere sunuluyor.
Gelelim Le Meridien‘in Odalarına;
Otelde toplam 259 oda bulunuyor. 11 farklı oda kategorisine sahip. Bunlardan 18 tanesi Residential Suite. Benim gezdiğimde 27. katta yer alan Residential süitlerden biri. Bu odalar uzun süreli konaklama yapan misafirler için düşünülmüş. Kendine ait mini bir mutfağı, oturma odası ve göz kamaştırıcı manzaraya sahip bir terası bulunuyor. Manzaralı küvet keyfi de yapabileceğiniz bir banyoya sahip….
Le Meridien Etiler‘i ziyaretim sırasında gösterdiği misafirperverlikten ötürü otelin dijital pazarlama ve iletişim müdürü Dilşat Alkan’a çok teşekkürler….
www.lemeridienistanbuletiler.com.tr
YORUM BIRAKIN