İstanbul’da bulunan etnik mutfakları fırsat buldukça denemeye çalışıyorum. Hem Azeri hem de Rus mutfağına ait menüsüyle Nispetiye’de bir süredir hizmet veren Quzu Restaurant açıldığı günden beri gitmeyi istediğim restoranlar listemdeydi. Rus mutfağına aşinalığım var ama Azeri yemeklerini çok tanımıyordum. Quzu sayesinde güzel Azeri yemeklerini tadıp bu eksikliğimi giderme şansına sahip oldum…
Quzu Nispetiye’de iki katlı kendine ait bahçesi olan bir villa’da açılmış. Önünden geçerken tabelasıyla hemen dikkatinizi çekiyor. Dışardan güzel gözüküp içi hayal kırıklığına uğratan mekanlardan değil. İçi de son derece özenli bir şekilde dekore edilmiş.
Quzu’nun menüsü Azeri yemekleri başta olmak üzere Rus yemeklerinden örneklerden de oluşuyor. Borç çorbası (26 TL), Stolinchnaya (18 TL), Rus kotleti gibi tanınmış Rus yemekleri’nin yanı sıra Azerbeycan’a özgü başlangıçlar, pilavlar ve ızgara çeşitlerine menüde yer verilmiş. Ayrıca geniş bir şarap ve içki menüsü de mevcut.
Yemeğe Borç çorbasıyla başladık. Sonra Rus salatası olarak tanıdığımız Stılinchnaya ve Azeri mutfağına özgü Turşu Çeşitleri (25 TL), Etli Lahana Sarma (32 TL) ve Turşu Kavurma Plov (Pilav-35 TL) sipariş ettik. Ana yemek olarak ise ortaya Lüle Kebabı (24 TL) yanında Patates Lülesi (17 TL) ve Kuzu Antrikot (32 TL) sipariş ettik.
Borç çorbası en basit şekliyle etli lahana çorbası diyebilirim. Dilerseniz içine yanında servis edilen kremeyı ekleyerek içebilirsiniz. Benim en beğendiğim çorbalardan birisi Borç çorbası. Quzu’daki porsiyonu da oldukça büyük.
İyi yapılmış mayonezi taze olan Rus salatasının tadına doyum olmaz. Quzu da yediğim de hiç fena değildi. Azerilere özgü turşu tabağının bir benzerini Kazan’daki bir restoranda da yemiştim. Oldukça canlı renklere sahip ve biraz daha tatlı bir turşu diyebilirim. Etli Lahana Sarması Karadenizde yapılan pancar sarmasının hemen hemen aynısı. Tek farklı minicik sarılmış olması. Çok şirin görünüyordu. Kuzu etinden yapıldığı için etin tadı biraz ağır gelebilir. Turşu Kavurma Plov ise safranlı pirinç pilavı yanında kuru meyveler ve kestane ile pişirilmiş kuzu eti ile servis ediliyor. Tatlı ve tuzlu birarada sevenlerin beğeniceğine eminim… Lüle kebabı bana bizim Adana kebabımızı hatırlattı. Yanında sipraiş ettiğimiz patates lülesi bir harikaydı. Antrikotu da beğendiğimi söylemeliyim.
Quzu’nun bir diğer özelliği ise nargile servisinin olması. Ama buradakiler alışkın olduğunuz nargilelere benzemiyor. Çek Cumhuriyetinde geliştirilmiş bir nargilenin Türkiye haklarını satın almışlar. Son derece fütüristik bir tasarıma sahip. Işık oyunları ve renkli taze meyvelerle de süsleyip masanızın ortasına getiriyorlar. Aynı anda 2 kişi birden nargileden içebiliyor… Son derece eğlenceli!
Son olarak Azeri baklavasının ve özellikle Bergamutlu Azeri çayının tadına bakmadan Quzu’dan ayrılırsanız çok şey kaçırırsınız…
Quzu Restaurant; Nispetiye Caddesi No:15 Beşiktaş İstanbul
YORUM BIRAKIN