Bundan yaklaşık 1 yıl önce Etiler’de bulunan fine dining restoranı The Galliard‘a bir arkadaşımla birlikte gitmiş ve yediğim yemeklerden oldukça etkilenmiştim. Geçtiğimiz günlerde bu kez diğer blogger arkadaşlarımla The Galliard’ın güncellenen menüsünü tatmak için gittik. Restoran ile ilgili detayları ilk yazımda (tıklayın) bulabilirsiniz. Bu yazımda sadece yediğim lezzetlerden bahsedeceğim.
The Galliard yine ilk gittiğimdeki gibi üst sınıf servisine devam ediyor. Etin en kalitelisini, sebzelerin en tazesini yemeklerinde kullanmaya da özen gösteriyor. Tadım boyunca The Galliard’ın klasikleşmiş bir çok lezzetini deneme fırsatı bulduk. Bunlar arasında tam da en lezzetli dönemi olan Kaz denemeyi de ihmal etmedik.
İşte denediğimiz lezzetler
Başlangıcımızı Dana İliği ve Steak Tartare ile yaptık. Her iki başlangıç çeşidi de kimisine göre biraz cesaret gerektiren yemekler olabilir. Ama tat bakımından çok başarılı olduklarını belirtmem gerekir. Dana iliği kızarmış ekmekler üzerine sürülerek üzerine karamelize soğan ve armut marmeladı ile servis ediliyor. Tatlı ve tuzlu tatların karışımı ve iliğin baskın aromasıyla damağınıza muhteşem bir aroma yayılıyor. Steak tartare ise hemen masanızın yanında hazırlanıyor. Ne kadar acı, ne kadar tuzlu istediğinizi belirtilebiliyorsunuz. Hazırlanan karışımı kızarmış ekmeğinizin üzerine sürüp afiyetle yiyorsunuz…
Başlangıçların ardından ilk denediğimiz ana yemek kuzu göbeği mantarlı, patates ve balkabağı püreli ağır ateşte pişmiş yumuşacık dana yanağı oldu. Ağzınızda dağılan, sosu ile kendinizden geçiren bir lezzet dana yanağı. Hemen ardından parmesan tekerinde alkol ile birlikte pişirilen mantarlı risotto geldi. Yine alevler içinde masanızın yanında bağlaması yapılan risotto trüf yağı ile aromalandırılıyor.
Sıradaki yemek benim heyecanla beklediğim Kars’tan özel olarak getirilmiş olan akçaağaç şurubuyla pişirilmiş fırında kazdı. Yanında bezelye ve kaz etli pirinç risottosu ile servis edilen kaz benim için gecenin en lezzetli yemeği oldu. Kendi suyu ve balsamik çektirmesiyle yapılmış olan sosu da bir harikaydı!
Tüm bu yediklerimiz üzerine finali Porterhouse steak ile yaptık. Önceden hafifçe ızgara edilmiş etler önünüze getirilen sıcak tereyağlı tabaklarda kızartılarak afiyetle yeniliyor. Steak severler için kaçırılmaz bir lezzet. Bence de gecenin iki numaralı favorisi…
Galliard’ın en çok tercih edilen yemeklerinden biri de Paella. Deniz ürünlü ve karışık olmak üzere 2 çeşidi bulunuyor ve en az 2 kişilik olarak sipariş ediliyor.
Tatlılar…
Tadımlarda final etkisi çok önemlidir. Tatlının lezzeti yemeklerdeki ufak aksaklıkları bile kapatabilir. Galliard’daki tadımımızın kapanışıda oldukça gösterişliydi. Eper bir süre bekleyip tatlıları fotoğrafladık. Geçen sefer gittiğimde denediğim çikolata fincanında capuccinolu parfe hemen hemen herkesin favorisi oldu. Balkabaklı Creme Brule, Limonlu Cheesecake diğer denediğimiz ve bayıldığımız tatlılar arasındaydı.
Nispetiye Caddesi 34337 İstanbul
YORUM BIRAKIN