- Metropol Parasol: Dünyanın en büyük tahta anıtı. Lokaller arasında Las Setas diye biliniyor. Petek şeklinde bir mantarı andıran konstrüksiyonun tepesine çıkılabiliyor ve muhteşem Sevilla manzarası izlenebiliyor. Çıkış 3 Euro. Yükskeliği ise 30 metre.
- Real Alcazar: Game of Thrones fanları Dhorne City’i mutlaka hatırlayacaktır. Dizideki bu tropikal mistik şehir aslında Sevilla’nın Alcazar sarayı. En az 2 saatinizi geçirebileceğiniz bu Magrib sarayı sizi eşsiz detayları ile büyüleyecek. Gitmeden online bilet alırsanız sırada beklemeden içeri girebilirsiniz. Biz almadık ve pişman olduk çünkü sırada beklerken kızgın Sevilla güneşi kavurucuydu.
- Casa de Pilatos: Bir Endülüs sarayı daha. Benim gibi seramik karo hastaları için harika bir mekan. Hafıza kartınızı gitmeden önce boşaltın. Çünkü yüzlerce foto çekeceksiniz.
- Sevilya Katedrali: İçine girmedik ama dıştan da oldukça etkilendik. Başlıca turist çeken yapılardan olan Katedrale giriş için sırada beklemek zorundasınız. Onun yerine katedrali gören bir rooftop mekanında birşey yiyip içmek daha keyifli olabilir.
- Alameda de Hercules: Şehrin modern tarafındaki en ünlü meydan. Burada daha çok yerli Sevilla halkı takılıyor. Meydanın çevresi irili ufaklı onlarca restoran ve kafe ile çevrili. Özellikle akşamları bu mekanlar dolup taşıyor.
- Plaza De Espana: İber American Expo fuarı için 1928 yılında inşa edilmiş bir yapı ve onun önündeki geniş havuzlu meydan. Sevilla’nın simgelerinden biri. Kayık kiralayıp gölde tur atabilirsiniz. Çok keyifli ama öğlen gitmeyin başınıza güneş geçer.
- Palacio De Las Duenas: Sevilla’nın önde gelen ailelerinden Alba’ların son olarak ikamet ettiği malikane. 20. yydan itibaren konuk evi olarak kullanılan ve günümüzde de müze olan bu görkemli malikane benim Sevilla’da en beğendiğim yerlerden biri oldu. Alcazar kadar kalabalık da değil. Sakin sakin fotoğrafınızı çekip müzeyi gezebiliyorsunuz.
- Triana Semti: Bir zamanlar çingenelerin yoğun olarak yaşadığı ve şimdi ise turistik anlamda bir çekim merkezi olmuş olan semt. Binalar ve sokaklar inanılmaz güzel. Sokaklarda mutlaka dolaşıp fotoğraf çekin. Nehir kıyısında da keyifli mekanlar var. Oralarda da oturup karşı kıyıyı izleyebilirsiniz.
- Tapas: Tapas’ın çıktığı şehir Sevilla. O yüzden burada bir sürü nefis tapas restoranı bulunuyor. Yemek pazarları da çok başarılı. Sevilla lezzet durakları yazıma göz atın: https://www.tadindaseyahat.com/sevillanin-en-lezzetli-mekanlari/
- Hotel Alfonso XIII: Şehrin ikonik oteli. Avlusunda yer alan kafesinde birşey içmek için bile gidilir. Mimarisi çok etkileyici. Sevilla sıcağından bir kaçış noktası.
- Plaza De Toros: Dünya’nın en büyük boğa güreşi alanı. Turlara katılıp hem bu geleneğin geçmişini öğrenebilir hem de boğalara ve matadorlara ait eşyaların olduğu müzeyi gezebilirsiniz.
Arama yapmak için "enter" tuşuna basınız. Çıkmak için ise "esc"
YORUM BIRAKIN