Güney Kore’nin başkenti Seul’e İstanbul’dan 9,5 saatlik bir uçuşla varılıyor. Ülkeye Türk vatandaşları 3 aylığına vizesiz giriş yapabiliyor. Incheon havalimanından Seul merkeze taksi 65 bin-75 bin’e havaalanı limuzini denilen otobüs ise 16 bin won’a gidiyor. Uçuş gününüze dikkat etmenizi öneririm çünkü biz vardığımızda Cuma akşamıydı ve trafik İstanbul’u aratmaz biçimdeydi. Havalanından otele taksiyle tam 2 saatte ulaşabildik.
Seul kocaman bir şehir. 10 milyonluk nüfusu çevresiyle beraber hesaplandığında 24 milyona ulaşıyor. Düzenli ve bir o kadar da temiz. Ortasından geçen Han nehriyle ikiye ayrılmış. Çok gelişmiş bir metro hattına sahip. 1953’de sona eren savaştan sonra çok yol katetmişler. 1988’de yaz olimpiyatlarını düzenlemiş, 2002’de de dünya kupasına Japonya ile birlikte ev sahipliği yapmış bir şehir burası. Her yer de stadyum ve spor salonları karşınıza çıkıyor.
Güney Kore’nin adını son yıllarda teknolojik açıdan oldukça sık duyuyoruz. Apple’a kafa tutan Samsung, elektronik ürünlerin önde gelen markalarından LG, otomotiv firması Hyundai ve dünyanın en hızlı interneti Korelilerin gurur kaynaklarından bir kaçı. Güney Kore’nin dünyanın en büyük 15. ekonomisine sahip olduğunu da ekleyelim.
Şehirde gezip görülecek yerlerin başında imparatorluk dönemine ait saraylar geliyor. Kore’de imparatorluk sistemi çoktan sona ermiş, Japon saldırılarıyla sarayları yerle bir olmuşsa da hemen aslına uygun olarak restore edilmiş ve turizme açılmış. Pazartesi günleri en büyük saray olan “Gyeongbokgung” haricinde diğer saray ve müzeler kapalı. Gyeonbokgung’un kuruluşu 14. yy’a dayanıyor.Sarayın en beğendiğim kısmı etrafı göletle çevrili olan “Gyeonghoeru” adlı zamanında imparatorluk davetlerinin verildiği salon. 3000 Won verilerek gezilebilen ana saray dışında Seul’de Joseon Hanedanlığına ait 4 saray daha bulunuyor. Ayrıca şehrin 8 tane kapısı var. Bunlardan en önemlisi 2008’de yanan ve onarılan ” kapısı…
Benim gibi şehri yükseklerden izlemeyi sevenler için “Namsa”n dağında bulunan 236 metrelik televizyon kulesi “Namsan Tower (N Tower)” birebir. Namsan Dağının belli bir noktasından sonra teleferikle (Gidiş Dönüş 8 bin Won) çıkılan N Tower’ın gözlem kısmına asansörle 30 saniyede çıkılıyor. Ücreti 9 bin Won. Kulenin altında ayıcık müzesi bulunuyor. Mazaranın muhteşem olduğu kulenin etrafında ise aşıklar için aşklarını ölümsüzleştirmek adına kilitler (Love Locks) takabilecekleri bölümler mevcut.
Alışveriş severler için geleneksel Kore pazarının bulunduğu Myeong-dong bir cennet. Ayrıca kozmetikten, giyime, gıdadan, ayakkabıya herşeyi bulabileceğiniz modern dükkanlarda bu bölgede yer alıyor. Kozmetik demişken bir parantez açmak gerekiyor. Estetik ameliyatlar Güney Kore’de çok yaygın. Her köşede bir plastik cerrahi merkezi bulunuyor. En çok yapılan ameliyat ise göz ve burun ameliyatı. Bu yüzden Myeong-dong’daki mağazaların büyük bölümünü kozmetik dükkanları oluşturuyor.
Bir başka alışveriş, yeme içme bölgesi ise PSY’ın dünyaya şarkısıyla tanıttığı “Gangnam” bölgesi. Myeong-dong’a göre daha lüks mağazalar ve restoranlar yer alıyor Gangnam’da. Gökdelenler arasındaki sokaklarda şık koreli kızlar yürüyor. Aslına bakacak olursanız Güney Kore’de giyim kuşamına dikkat eden yalnızca hanımlar değil. Erkekler de özellikle genç olanlar modayı yakından takip ediyor ve genelde şık giyimliler. PSY’ında başını çektiği K-pop yani Kore’nin pop müziği artık dünyada akım yaratmış bir müzik türü. Kendilerine özgü dans figürleri bulunuyor ve barlarda tüm Koreliler bu dansları yapıyor.
Eğlence denilince akla gelen bölgelerin başında “Itaewon” geliyor. Buranın özelliği daha çok Seul’de yaşayan yabancılar tarafından tercih edilmesi. Birçok bar ve restoran’ın bulunduğu bölge her zaman hareketli.
Doğayla iç içe olmak isteyenler için Han nehri güzel bir alternatif. Nehir boyunca yürüş için uygun parkurlar bulunuyor. Ayrıca şehri sudan izlemek isteyenler nehirdeki feribotları kullanabilirler.
Seul müze bakımından da çok zengin bir şehir. Ulusal Müze, Tarih Müzesi, Samsung Sanat Müzesi ve Savaş Müzesi müze meraklıları için gezilmesi gereknlerin başında…
Kore lezzetleri gelecek yazımda…
Tadında Seyahatler…
Merhaba cok güzel bir seyahat yazisı olmuş . merak ettiğim bir konuda beni aydınlatırmısınız ben ve eşim tatıl için seul düşünüyoruz ama ekonomik acıdan nasıl bir yerdir ortalama nasıldır bilgilendirirseniz cok seviniriz..
Merhaba. Seul açıkcası pahallı bir şehir. Ben hem konaklama hem de yeme içme olarak biraz pahallı buldum. Tıpkı Tokyo gibi.
merhaba seyahat yazınızı çok beğendim çok güzel olmuş
bu konuda sormak istediğim bir şey var
seul’e giderken yanımızda ne kadar para götürmeliyiz.
ayrıntılı cevap verirseniz sevinirim şimdiden teşekkürler
Merhaba, çok teşekkürler yorum için. Bu sorunuza cevap vermek aslında çok zor. Ben seyahatlerimde yeme içmeye çok öncelik verdiğim için yemeğe ayırdığım para daha çok oluyor. Ama sizin için yemek önemli değil ise o zaman harcayacağınız para daha az olabilir. Tamamen ne yiyip içeceğinize, nereleri görmek istediğinize ve hangi tip araç kullanacağınıza göre değişir harcayacağınız para. Ama bir tahminde bulunursak otel hariç günde minimum 40-50 dolar olabilir. Müzeler, ulaşım, yemek vs gibi harcamalar için.
teşekkürler bir sorum daha var
seul’e gittiğimiz zaman önceden otel rezervasyonumuz olması gerekiyor mu acaba ayrıca direk uçuş mu daha iyi olur yoksa aktarmalı mı bu konuda yardımcı olursanız sevinirim…
Tabiki de direk uçuş daha iyi ama daha pahallı olacaktır.
MERHABA yazınızı çok beğendim çok güzel olmuş
seul’e giderken paramızı dolara mı yoksa Kore Wonu (KRW) na mı çevirmeliyiz
şimdiden teşekkür ederim
Merhaba, Dolar veya Euro götürüp orada değiştirebilirsiniz Won ile.
biz 2 arkadas koreye gitmeyi planlıyoruz her 2 mizde kpop tutkunuyuz acaba kpop esyalrını nerde bulruz
Gürhan merhaba, yazın çok güzel ve faydalı olmuş. Benim sormak istediğim; Seul gezisi için kaç gün ayırmak gerekir? 3 gün yeterli olur mu?
3 gün iyi bir süre ama biraz koşturmacalı geçiyor. 4 veya 5 bence daha uygun. Çok teşekkür ederim 🙂
merhaba
6 ekim 2015 de seuldeyiz 4 gece seul, 1 gece busanda kalacağız. iki aydır internetteki bütün bilgileri topluyorum.. benim sorum elektronik eşya konusunda fiyatlar nasıl. almaya ve de koşturmaya değer mi..ucuz bulacağımız yerler varmı..teşekkürler
Merhaba, Ben elektronik ürün alışverişi hiç yapmadım Kore’den. O yüzden pek fikrim yok. Samsung ve LG ürünlerini çok daha uygun fiyata bulabileceğiniz kesin.