Belgrad’a gitmek açıkça konuşmak gerekirse aklımın ucundan bile geçmiyordu. Bir arkadaşımın Belgrad’a gitmelisin ısrarlarına THY’nin promosyonlu Belgrad uçuşunu (gidiş-dönüş 250 TL) gördüğümde kulak verdim. Bazı seyahat sever arkadaşlarımı da organize ederek sadece bir geceliğine Belgrad’a gittik. Toplam 34 saat kaldığımız Belgrad kendine hayran bırakmadı ama kalabalık grubumuzla güzel vakit geçirip eğlendik.

Belgrad İstanbul’a yalnızca 1 saat 15 dakika uzaklıkta. Henüz AB’ye girmemiş Sırbistan’ın vize istememesi sebebiyle de anında karar verip gidilebilecek kolaylıkta. Yeme-içme Türkiye’ye göre oldukça ucuz. Konaklama şehrin merkezindeki otellerde bile hesaplı. Bir haftasonu değişiklik arayanlar, bütçesi kısıtlı olanlar ve yurtdışı görüp geleyim diyenler için Belgrad uygun bir alternatif.
İşte 34 saatlik Belgrad seyahatimizde gezip görüp, yiyip içtiklerimiz;
Cumartesi sabahı saat 9 sularında Belgrad’a vardık. Belgrad “Nicola Tesla” havalanından şehir merkezine (yaklaşık 20 dakika) taksi ile yaklaşık 1800 Dinar/75 TL (3 kişi paylaştık) tuttu. Otobüs ile 300 Dinar yani 13 TL. Şehrin tam merkezinde yer alan konakladığımız “Balkan Orient Express” oteline erken saatte vardığımız için odamız henüz hazır olmadığından otele eşyalarımızı bıraktık ve ilk olarak Belgrad’ın kalesi olan “Kalemegdan”a gittik. Sabah erken saatler olduğu için kale çevresinde yalnızca köpeklerini gezdiren Belgradlılar vardı. 535 yılında Bizans İmparatoru tarafından yaptırılan kalenin adı Türkçe’den geliyor. Kale, “Sava ve Tuna” nehrinin birleştiği yerde kurulmuş. Kaleden görülen nehirlerin oluşturduğu manzara çok etkileyici. Kalemegdan’ın bir çok kapısı bulunuyor ve bunlardan birine “İstanbul” adı verilmiş (Stambol Gate). “Saat Kulesi”, “St. Petka” ve “Rose” kiliseleri gezerken karşınıza çıkacak olan yapılardan. Kale’yi gezdikten sonra yorgunluğumuzu atmak için yine Kalemegdan’ın içinde bulunan nehir manzaralı “Teras Cafe”de kahvelerimizi içtik. Havada güneşli olduğu için oldukça keyifli zaman geçirdik.











Kalemegdan’dan sonraki durağımız öğle yemeği için Belgrad’ın en eski restoranlarından “? Kafana” oldu. İsmi ile ilgili yaşadığı problem nedeniyle kapısına geçici olarak konan soru işareti daha sonra mekanın kalıcı ismine dönüşmüş. “Kafana”da Sırpça’da içkili yer/taverna anlamına geliyor. Mekan arkada avlusu olan eski köy evleri benzeri bir yapının içinde yer alıyor. Yemek yerleri avluya bakan odalardan oluşuyor. Tercihimiz gidenlerin mutlaka yememizi tavsiye ettikleri “Chevapchici” yani Sırp usulü köfteden yana oldu. Köfte yanında tuzlu tereyağa benzer kaymak dedikleri bir sosla servis ediliyor. Bana biraz İnegöl köfteyi hatırlattı. Yanında Sırp Salatası, Mısır Ekmeği ve ev yapımı kırmızı şaraplarından sipariş ettik. Sırp Salatasını Yunan Salatası kadar sevmedim. Mısır Ekmeği kek gibi yumuşacıktı. Köfte ile birliktede yuvarlak pide servis ettiler. Köfte 690 Dinar (16 TL), salata 280 Dinar (7 TL), şarap 1 litre 1000 Dinar (24 TL), mısır ekmeği ise 80 Dinardı (2 TL) . Bu arada porsiyonlarının oldukça cömert olduğunu belirtmem gerek…











Yemek sonrası Belgrad’ın en önemli alışveriş caddesi olan “Knez Mihailova”da gezdik. Cadde boyunca çeşit çeşit kafeler bulunuyor. Bu kafelerde oturup birşeyler içip gelen geçeni izlemek keyifli olabilir. Knez Mihailova üzerinde Sırbistan’a özgü hediyelik eşya satan tezgahlar bulunuyor. Alışverişinizi burada yapmanızı tavsiye ederim çünkü havalanında hem seçenek daha kısıtlı hem de daha pahalı.







Belgrad’da dikkatimi çeken şeylerden biri de adım başı patlamış mısır dükkanları ile dilim pizzacıların oluşuydu. Bu kadar fazla pizzacıyı İtalya’da bile görmedim diyebilirim. Bu arada çok lezzetli olduklarını eklemeliyim. Mutlaka deneyin…


Balkanlarda böreğin önemini daha önceki Bosna ve Hırvatistan seyahatimde farketmiştim. Belgrad’da da aynı şekilde her yerde böreğe rastlayabilirsiniz. Çok da lezzetli olduğunu belirteyim. Özellikle peynirli olanları…




Belgrad Bölüm 2 için Tıklayın…
Tadında Seyahatler…
Tanıtımınız için teşekkür ederiz, elinize sağlık. Biz de hep gidelim diyoruz ama 1 hafta sonu için değer mi karar verememiştik. Ne dersiniz? Önemli yerleri için süre yeterli geliyor mu?
Merhaba. Bence kesinlikle değer. Çünkü vize gerekmiyor. Ucuz uçak bileti bulunabiliyor. Konaklama da ucuz yeme içme de…Ayrıca Cumartesi sabah erken gidip pazar akşamı dönmek önemli her yerini görmeniz için yeterli bir zaman. Çok büyük bir şehir değil.
Merhaba,
iki hafta sonra gitmeyi planlıyorum. Yazınız gerçekten keyifli ve epey bilgi verici olmuş.
Elinize sağlık.
Şimdiden iyi yolculuklar 🙂
Belgrad’da ekonomik bir konaklama arıyorsanız, bir göz atabilirsiniz:
http://www.booking.com/hotel/rs/republic-square-apartments-decanska.tr.html
http://www.booking.com/hotel/rs/republic-square-apartments.tr.html