Karaköy’de bulunan Lokanta Maya’ya gitmiş ve hem konseptini hem de yemeklerini çok beğenmiştim. Beni Maya ile tanıştıran arkadaşım bu sefer doğum günümde beni öğle yemeği için Maya’nın kardeş restaurant’ı Gram’a götürdü. Gram’ı da gördükten ve deneyimledikten sonra doğruyu söylemek gerekirse sahibi Didem Şenol’u kıskanmadım değil. Bu kadar tutulan farklı konseptlere sahip 2 restaurantı aynı kalite ve standartlarda işletmek gerçekten üstün bir yetenek gerektiriyor. Hafif yemeklerin ön plana çıktığı Gram ayrıca sağlığına ve kilosuna dikkat edenler için de birebir. Maya’da olduğu gibi Gram’da da taze ve sezonluk ürünlerle yapılan yemekler ön planda. Bu bağlı olarak da sabit bir menüsü yok.


Dekor: Gram Türkiye’deki restoran konseptlerinden birçok yönüyle farklılaşıyor. Pera’da küçük bir dükkan’a konuşlanmış. Yalnızca sabah kahvaltısı ve öğle yemeği servis ediliyor. Ön tarafı Fransız Cafe/patisserie şeklinde dekore edilmiş. Kekler, kurabiyeler, tartlar ve kişler burada segileniyor. Arka bölümü ise açık bir mutfak önünde tezgah ve onun da önünde 2 büyük masa yerleştirilerek şekillendirilmiş. Duvardaki taş kiremitler şarap mahsenindeymişsiniz hissi yaratmış. Mekan’da kullanılan lambaların tasarımı dikkat çekici olmuş. Işıklandırma ise ortama sıcak bir hava katmış . Her zaman favorim olan beyaz ağırlıklı dekorasyon restoranı iç açıcı bir mekana dönüştürmüş. Gram’da Maksimum 18-20 kişi oturarak yemek yiyebiliyor.





Menü: Mutfak önünde yer alan tezgahta o gün hazırlanmış olan zeytinyağlı, meze ve salatalar sunuluyor. Bunlardan 4 çeşidini büyük tabak olarak 20 TL’ye, 2 çeşidini ise küçük tabak olarak 13 TL’ye alabiliyorsunuz. Dilerseniz duvardaki dekorasyonun bir parçası olan camlar üzerine yazılmış menüdeki yemeklerden de sipariş verebiliyorsunuz.



Benim tercihim salata ve mezelerden yana oldu. Çilekli, tulum peynirli ıspanak salatası, taze patatesli deniz börülcesi, salatalıklı maydanozlu yoğurt ve taze bakladan favayı tercih ettim. Izgara sebzeli semizotu, enginarlı kuskus, zeytinyağlı taze fasulye, kök rezene salatası o gün servis edilen lezzetler arasındaydı. Yediğim her şey tanıdık ama küçük dokunuşlarla bir o kadar da farklılaşmış tatlara sahip yemeklerdi. Örneğin salata’da çilek olması, patates ve börülcenin birlikte kullanılması ve fava’nın taze bakladan yapılıp renginin yemyeşil tadının da mükemmel olması gibi. Gram’da günün yemekleri arasında Karidesli Pazı, kıymalı Linguini, Fırın Levrek ve Uzun Pişmiş Kuzu But yer alıyordu. Karidesli Pazıyı deneyen arkadaşım seçiminden oldukça memnun kaldı. İçecek menüsündeki ev yapımı limonata ve ice tealer dikkatimi çektiği için ev yapımı portakallı ice teayi denedim ve oldukça beğendim.

Tatlı kısmı Lokanta Maya’da olduğu gibi en sürprizli kısımdı. Tercihimi sezon meyvesi olan kara dutla yapılmış tart ve acı biberli tarçınlı dondurmadan yana kullandım. Kara dut çok tatlı olmayan bir meyve ancak tartta yer alan marmelatla çok iyi bir denge sağlamıştı. Görsel anlamda zaten diyecek söz bulamıyorum. Acı biberli tarçınlı dondurma ise yine mutlaka tadılması gereken deneysel mutfak mucizelerinden. Arkadaşımın denediği acıbadem dondurmasından da tattım. Hiç fena değildi.


Servis: Mekan çok küçük olduğundan biraz sıkışık. Bu servis önünde bir engel olabilir. Ayrıca erken gitmenizde fayda var çünkü yemekler çabucak bitebiliyor. Garsonun sipariş ettiğim dondurmayı yanlış getirip durumu farkettiğinde yerine asıl istediğimi getirip diğerini ikram etmesi çok ince bir hareketti.
Gram’da kahvaltılıklar 12-14 TL, ana yemekler 13-32 TL, içecekler ise 5-10 TL arasında değişiyor.
Gram, Pera
Sunum: 15
Dekor: 16
Yemek: 17
Servis: 13
Fiyat: $$$
Tadında Seyahatler…
YORUM BIRAKIN