1) Lindos’da manzaraya karşı yemek yiyin…
Lindos Rodos’un merkezinden yaklaşık 45 dakika uzaklıkta olan ikinci büyük şehri. Plajları, arkeolojik kalıntıları ve kendine özgü mimariye sahip evleriyle meşhur. Adanın en önemli turizm yerlerinden. Lindos, Akropolis olarak adlandıran kale ve tarihi kalıntıların bulunduğu bir tepenin eteklerinde yer alıyor. Tarih boyunca Romalılardan, Şovalyelere, Osmanlılardan Bizanslılara bir çok uygarlığın egemenliği altında yaşamış bir yerleşim yeri. Lindos adanın doğusunda yer aldığı için oldukça sıcak oluyor. O yüzden sabah erken saatlerde gidip hem tarihi yerlerini gezip, hemde şehrin sokaklarında turlayıp, öğlende güzel bir yemekle Lindos turunuzu tamamlayıp kendinizi bir plaja atmalısınız. Lindos manzarasına karşı yemek yemek isterseniz Yunan restoranı Oasis tam size göre. Lindos’a araç kiralayıp da gidebilirsiniz Rodos limandan kalkan teknelerle de ulaşabilirsiniz.





2) St Pauls koyuna tepeden bakin ve hatta plajlarından birinde yüzün…
Lindos Akropol’ünün iki tarafında göz alıcı iki koy bulunuyor. Bunlardan biri Lindos koyu, diğeri de St. Paul’s koyu. Özellikle St. Pauls koyu tepeden çok güzel görünüyor. Çok da keyifli iki plajı da bulunuyor. Küçük bir boğazdan denize açılan koy yukardan bakıldığında göl gibi görünüyor. Koyun hemen yanında buraya adını veren St Pauls kilisesi bulunuyor. Önce tepeden koyu arkanıza alıp selfienizi çekin sonra da körfezin berrak sulara sahip plajlarına inip kendinizi denize atın!



3) Old Town/Eski Şehir’in UNESCO tarafından dünya mirası seçilmiş sokaklarında dolaşın ve alışveriş yapın…
Rodos’un Eski Şehri tam bir kültür mozaiği sunuyor. Şovalye zamanında yapılmış kale ve surların içinde kiliseler ve camiler yanyana bulunuyor. Saat Kulesi (Çıkış 5 Euro) Arkeoloji müzesi (6 Euro) , Palace of Grand Master of the Knight of Rodos (Rodos Şövalyeleri Büyük Şatosu, 6 Euro), Osmanlı dönemi camileri olan Mehmet Ağa Camii ve Süleymaniye Camiilerini gezip, Socratus caddesinde bulunan hediyelik eşya dükkanlarından alışveriş yapın!








4) Anthony Quinn Bay’de yüzün…
Rodos cennet güzelliğindeki koyların adası. Bir diğer meşhur koyu olan Anthony Quinn Koyu adını meşhur oyuncu Anthony Quinn’den almış. Bir Yunan adaları sevdalısı olan Anthony Quinn, The Guns of Navarone filminin bir sahnesini bu koyda çekmiş ve o zamandan beri koya ismini vermiş. Koyun bilinen anlamda bir plajı bulunmuyor. Oldukça dik kayalıklardan oluşuyor. Şanslıysanız şezlong buluyorsunuz yok sa bulduğunuz boşluğa havlunuzu yayıveriyorsunuz. Bir kayanın tepesine çıkıp güneşlenenlere bile ratlıyorsunuz. Anthony Quinn koyunun suyu Temmuz ve Ağustos ayları dışında çok soğuk olduğu için daha sakin oluyor. Özellikle İtalyan gençlerinin tercih ettiği bir koy olduğunu belirteyim…


5) Yeni şehirde Yunan yemeklerini tadın…
Rodos’un yeni şehri birbirinden güzel restoranlara sahip. İtalyan, Yunan, Fransız bir çok alternatif bulunuyor. Modern görünüşlü bir çok kafe de bu bölgede yoğun olarak karşınıza çıkıyor. Bu kısım Eski Şehir’den daha az turistik olduğundan daha kaliteli restoranlar bulma ihtimaliniz yüksek. İyi Yunan yemekleri için tavsiyem Grand Casino’nun hemen karşısında bulunan Nissos Restaurant…






6) Liman bölgesini ve Saint Nicholas kalesini gezin…
Uğruna bir çok kez savaşılmış Rodos limanını, burada yer alan değirmenleri ve Saint Nicholas kalesini gezip, dünyanın 7 harikasından biri olan Rodos heykelinin bir zamanlar bulunduğu yer olduğuna inanışan şimdiyse Rodos geyiklerinin heykeli bulunan sütunları görün ve burada mutlaka birkaç selfie çekin!





7) Simi ye günübirlik turlara katılın…
Ben vaktimiz çok kısıtlı olduğu için Simi turlarına katılamadım. Ancak sizin vaktiniz olursa mutlaka bu turlardan birine katılın. Simi Rodos’dan eribotla 1,5 saat uzaklıkta. Sabah 8:00 akşam 18:00 arasında 30 Euro’ya turlar bulunuyor…
8) Rodos yeşilliklerinde ferahlayın…
Türüne az rastlanan kelebekleri doğal ortamında görebileceğiniz kelebekler vadisi (giriş 5 Euro), şelalerin ve küçük göllerin olduğu 7 springs ve küçük sevimli bir kilise olan “Kleopatra manastiri” Rodos’da görüp gezebileceğiniz alternatif yerlerden. Kleopetra Manastırının bahçesinde Türkiye manzarasına karşı bir frappe molası vermenizi tavsiye ederim…



9) Antik kentleri es geçmeyin…
Rodos’da gezilebilecek bir çok antik kent bulunuyor. Bunlardan bir tanesi de Kamiros. Adanın batısında yer alan Kamiros’a giriş 4 Euro. Rodos’da bulunan 3 antik şehirden en küçüğü ve daha az bilineni. Zamanında Lindos’daki ticari akropolden ve aristokratik Lalysos’dan daha izole ve daha geleneksel bir Yunan şehri imiş. Yanınızda mutlaka şapka bulundurun derim. Tur sonrası karnınız acıkırsa deniz kenarındaki lokal restoranlarda mutlaka deniz ürünlerinden yiyin.



10) Kite surf yapin…
Adanın batı tarafı oldukça rüzgarlı. Baştan aşağı kıyı boyunca kite sörf yapanları görüyorsunuz.

Öneri: Rodos’da Sheraton Otel’de konakladım. Oldukça büyük ama kondorfurlu bir otel Sheraton. Asıl popüler olan plajların olduğu doğu tarafında değil adanın batısında konumlanmış. Araç kiralamış olanlar için bu sorun teşkil etmiyor. Ama eğer aracınız yoksa merkez de kalmanızı tavsiye ederim…

Tadında Seyahatler…
YORUM BIRAKIN