Bir Çikolatacı…
Jadore; İstiklali kesen sokaklardan birinde yer alan minik çikolatacı ve kafe Jadore’u ancak bilenler bulabilir. Ancak onu keşfedenler çikolata ve tatlılarını çoktan meşhur etti. Önünde her zaman kuyruk olan Jadore’un tatlılarını tarif etmek için kullanılacak kelime yok. Yedikçe yiyesiniz geliyor. Çikolata sosları insanı asla baymıyor. Oh La La Beatrice en çok bilinen tatlısı ama ben çilekli Coup Glacee’i (10 TL) şiddetle tavsiye ederim!
Bir Hamburgerci…
Virginia Angus Nişantaşı:
Eminönündeki merkez şubesinin adını yeni yeni duymaya başlamıştım ki Nişantaşında yeni açılan şubesi karşıma çıktı. Burger çeşitleriyle birlikte etlerin gramlarını da seçebiliyorsunuz. Dekorasyonu ile de dikkat çekici. Geniş bir açık hava oturma alanına sahip. Dana füme, karamelize soğan ve duble burger peynirli Virgina burger’i (120 gr. 19,75 TL) tavsiye ederim!
Bir Kahveci…
Press Karaköy;
Butik Kahve Dükkanlarının en yenilerinden. Küçük ama güzel bir dekorasyona sahip. Masaların adisyonlarının ünlü isimlerle adlandırılması ve servis kağıtlarında esprili cümleler yazması gibi güzel detaylara sahip. Kakule ile yapılan Süryani kahvesini tavsiye ederim. Yanında ikram edilen ıslak kek kıvamındaki kurabiyeye bayıldım.
Bir Esnaf Lokantası…
Bolu Et Lokantası;
İş yerime yakın olduğu için çoğu öğle yemeğinde gittiğim yer. Şimdiye kadar yiyipte beğenmediğim bir yemeği olmadı. Kuzu haşlama her gittiğimde olmazsa olmazım. Cacığı da öyle. İstanbul’un bence en iyi esnaf lokantalarından!
Bir Profiterolcü…
Nazar Pastanesi;
Profiterol delisi değilim. Hatta fazla bitter soslu olanlarını hiç yiyemem ama Nazar’da yediğim profiterol bir başkaydı. Hiç tutmuyor yedikçe yiyesi geliyor insanın. Sahipleri de çok sıcak insanlar. Diğer tatlılarını denemedim ama çok çekici durduklarını söylemeliyim.
Bir Asmalı Barı…
Bezgin;
Lynchburg Lemonade’ini denemenizi öneririm. Yeni favori kokteylim olmaya aday. Sert kokteyller sevenler icin Long Island iyi bir tercih olabilir. Her yer güzel yapamaz ama Bezginin Long Islandı başarılıydı. Sokakta içkilerinizle sosyalleşmek icin veya yemek sonrası başka bir mekana geçmeden önce uğrayıp bir şeyler içmek için uygun bir mekan…
Bir Cağ Kebapçısı…
Şehzade Erzurum; Uzun zamandır canım çağ Kebabı çekiyordu. Bir arkadaşımın tavsiyesiyle Sirkecide bulunan Şehzade Erzurum Cağ Kebaba gittik. Tam öğlen vakti olduğu için inanılmaz kalabalıktı. Tek tek gelen şişler arasında biraz beklememiz gerekti. Ama inanılmaz lezzetli. Beklememize değer bir tat. Şiş 7 TL. Güveçte yoğurdu da mutlaka deneyin. Hala yeri olanlar fıstıklı kadayıf dolmasını da denesin.
YORUM BIRAKIN