Bu yaz biz Türkler için tam bir Yunan adaları çılgınlığı yaşanıyor. Yıllarca yanı başımızdaki güzelliklerin farkına ancak varmış gibiyiz. Ben de bir çok ülke gezmiş olsam da Yunanistan’a gitme fırsatı hiç bulamamıştım, ta ki geçtiğimiz haftaya kadar…
Yunan adalarına Türkiye’den direk uçuşla veya Atina üzerinden aktarma ile ulaşılabiliyor. Ya da Türkiye kıyılarından feribotlarla da gitme imkanı var. Sanırım en keyifli olanı özel yat ile ada ada dolaşmaktır. Biz programımıza “Akropol”ü görmeden Yunanistan gezisi olmaz diyerek Atina’yı da aldık ve 9 günlük Yunanistan turuna çıktık.
İstanbul’dan yalnızca 1 saat uçuş uzaklığındaki Atina’nın Uluslararası Havalimanı “Elefterios Venizelos”. Atina şimdiye kadar gümrüğünden sorgusuz sualsiz girebildiğim nadir şehirlerden. Şehir merkezine taksiyle yaklaşık 45 dakikalık bir sürede ulaşıyorsunuz. Taksi € 45 civarında tutuyor.
Atina’nın şehir olarak bende uyandırdığı hisler biraz karışık. İlk dikkat çeken şey Ağustos ayı olması sebebiyle adalara taşınmış Yunan halkının şehri turistlere teslim etmiş olması. Yollar sokaklar bomboş! Tek kalabalık yeri yan yana kafe ve tavernaların sıralandığı “Plaka ve Monastraki” bölgeleri. Ancak bu bölgeler de Yunanistan’da akşam yemekleri geç yendiği için akşam 9’dan sonra doluyor. Bir diğer dikkatimi çeken şey ise şehrin genelinde göze çarpan bakımsız ve köhne binalar. Binaların yüksekliği belli bir katı geçmiyor. Atina’da İstanbul’daki gibi gökdelenler hiç yok.
Şehrin kalabalık olan bir başka yeri ise Atina’nın simgesi olan “Akrapol”. Milattan önce 400’lerde Atina’nın 3 tepesinden birine inşa edilmiş. Tepenin üzerinde şehrin her yerinden görülebilen bol sütunlu tapınağın adı “Parthenon”. Akrapol ismi bu tapınağı da içine alan “Akropolis” şehirden geliyor. Akropol’e giriş ücreti kişi başı € 12. Tepeden bakıldığında Atina, Pire ve bir kaç ada görülebiliyor. Binlerce yıllık geçmişi olan bu yapıları gezerken büyülenmemek elde değil.
Atina’da yapılacaklar tabi ki sadece Akropol ziyaretiyle sınırlı değil. Benim kısa süreli bulunduğum şehirlerde yapmayı en çok sevdiğim şeylerden biri olan üstü açık otobüs turuna katılıp şehri olabildiğince hızlı bir şekilde tanıyabilirsiniz. Tur ücreti € 18. Dilediğiniz durakta inip daha sonraki bir otobüse binebiliyorsunuz. Kırmızı ve Mavi olmak üzere 2 hat bulunuyor. Kırmızı olanı şehir merkezini, mavi olanı ise Pire şehrini ve limanları gezdiriyor. Mutlaka görülmesi gereken yerlerin çoğunu bu tur sayesinde gitme fırsatınız oluyor.
Benim için Atina’nın Top 10’u:
1) Akropolis, Yeni Akropol Müzesi, Arkeoloji Müzesi
2) Parlamento Binası ve Etekli Evzon Askerleri
3) Zeus Tapınağı ve Ulusal Bahçe
4) Kolanaki bölgesi ve Likavittos Dağı
5) Plaka Bölgesi Kafeleri
6) Monastraki Meydanı ve Bit Pazarı
Monastraki Meydanı Videosu İçin Tıklayın
7) Gazi bölgesi barları
8) Pire’de bulunan Paşa Limanı ve Türk limanı
9) Alışveriş için Syntigma Meydanı ve Ermou Caddesi
10) Canlı Yunan Müziği Eşliğinde Bir Yunan Restoranında Akşam Yemeği
Yemekler:
Yunan mutfağı ile ortak bildiğimden çok daha fazla tatlarımız olduğunu farkettim. Mezelerimizin çoğu benzer. Cacık-tzatziki, fava-fava, yaprak sarması-dolmadhes, kalamar-kalamarakia, karpuz-karpouzi, köfte-keftedhes gibi okunuşları neredeyse aynı olan yemekler var. Bunun yanında bazı meşhur yemeklerimiz de ortak. Bizde döner onlarda gyros. Tek fark onlarınki domuz etinden. Musakka onlarda mousakka. Onlarınki beşamel sosu ile yapılıyor. Greko Salata ise çoban salatasının peynirli versiyonu. Baklavaları ise cevizli ve büyük kesilmiş şekilde servis ediliyor. Ayrıca içine tarçında ekliyorlar. Loukomades dedikleri lokma tatlısına ise ekstra bal ve tarçın ekliyorlar. Yunan kahvesi bizim Türk kahvesinin aynısı ancak bizim restoranlarımızda yapılanları kesinlikle daha lezzetli. Uozo ise rakı gibi anoson ve üzümden yapılıyor. Bizimkinden ayrılan kısmı alkol derecesinin daha az olması ve genellikle sadece buz eklenerek içilmesi. Ayrıca restoranlarda Uozo istediğinizde ya bardak olarak ya da küçük boy şişelerde servis ediliyorlar. Kahve tutkunu olarak Yunanlıların Frappe’lerini çok beğendiğimi söylemeliyim. Hazır kahveyi süt ve şekerle blendır’dan geçirip buzla ve isterseniz şekerle servis ediliyor.
Restoran Önerilerim:
Ta Katsarolakia: Akti Moutsopoulou 21, Pasalimani, Piraeus Tel: +30 210 4100609
Öğle yemeği için Pire Paşa Limanında bulunan “Ta Katsarolakia”yı tavsiye ederim. Öncelikle liman manzarısı harika. Yunan salatası, kalamar ızgarası, kalamar tavası ve sardalya ızgarası çok iyiydi. İlk kez burada tattığım Yunan cacığını çok sevdim. Bizden farkı süzme yoğurtla yapmaları ve salatalığında suyunu süzmeleri. Merak ettiğimiz için musakka’yı da denedik. Açıkçası Türk versiyonunu daha çok beğendiğimi söylemeliyim.
Dia Tayta: Adrianou, 37 | Plaka, Atina Tel: +30 210 3212347
Akşam yemeği için ise Monastraki meydanı ve Plaka arasında bulunan “Dia Tayta”yı öneririm. Hem canlı Yunan müziği dinliyorsunuz hem de gelip geçen kalabalığı izliyorsunuz. Yemekleride çok başarılı. Özellikle Kuzu pirzolası harika. Fırınlanmış ekmekleri de çok lezzetli. Servis’te çok hızlı ve güleryüzlü.
Dia Tafta Videosu için Tıklayın
Otel Önerim:
Atheneaum Intercontinental: Syngrou Avenue 89-93 Athens
Konumu ve sunduğu hizmet ile Atina’da bulunduğum sürece konakladığım “Athenaeum Intercontinental” oteli iyi bir alternatif. Booking.com’dan aldığım fiyat’da otelin yıldızına ve konforuna göre gayet iyiydi. Biraz fark vererek 8 ve 9. katlardaki executive floor’a upgrade ettik ve böylece kahvaltımız ile akşam üzeri 6-9 arasındaki happy hour’u özel lounge’de yaptık. Lounge’un çok güzel bir Akropol manzarası olduğunu eklemeliyim…
Tadında Seyahatler…
YORUM BIRAKIN