Provence
İlk gün köyler arasındaki mesafelerin uzunluğu karşısında yaşadığımız şoku atlattıktan sonra ikinci gün rotamıza bölgenin en büyük şehirlerinden biri olan Aix En Provence’ı ekledik. Burayı Cumartesi gününe almamın sebebi şehirde haftanın 3 günü kurulan pazara denk gelmekti.
Bulunduğumuz misafirevinden Aix 2 saate yakın sürdü. En sorunlu kısım otoyola yakın olmaması otelin. Aradaki mesafeyi virajlı dar köy yollarıyla kat etmek zorundasınız. O yüzden çok vakit kaybediliyor. Bir önceki yazımda bahsettiğim gibi her akşam farklı bir şehirde konaklamak en mantıklısı. Çünkü biz akşam karanlığında bu 2 saatlik yolu geri döndük her seferinde!
Aix
Aix’de otopark konusunda bir sıkıntı yaşamıyorsunuz. Merkez çevresinde bir sürü katlı otopark var. Mignet adlı otopark merkeze en yakın olanlarından. Biz oraya parkettik ve 5 dakika yürüyerek şehrin merkezi olarak nitelendirilebilecek olan Fontaine de la Rotonde yani Rotonde çeşmesine ulaştık. Çeşme çevresinde farklı bir sürü yola açılıyor. Bunlardan bir tanesi de en popüler caddelerinden olan Cours Mirabeu. Burada yan yana bir sürü bistro ve brasserie yer alıyor. Bir şeyler içip soluklanmak için birebir. Yemeği burada yiyecekseniz Les Deux Garçons adlı restoranı öneririm. Şehrin en eski en iyi mekanlarından biri. Biz yemek planımız farklı olduğu için burada sadece kahve ve creme brule yedik.
Bu arada bahsettiğim pazar Rotonde çeşmesinin çevresinde ve Miranue caddesi üzerinde kuruluyor. Bir kısmı meyve sebze satıcılarından, bir kısmı buram buram lavanta kokulu ürünler satan, bir kısmı da giysi standlarından oluşuyor pazar. Bu arada saat 12:00 gibi pazar bitiyor. O yüzden gidecekseniz erken saatleri seçin.
Canlı Sokaklar
Bu bölge aynı zamanda arka sokakları ile de en canlı yerlerden. Mirabeu’nun paralel sokakları olan Bellegarde bölgesi mağaza ve butiklerin yoğun olduğu sokaklar. Yürüyerek keşfetmek en güzeli bu ara sokakları. Ayrıca Mazarin adlı bölgede de çok şık nostaljik sokaklar, şık oteller ve evler yer alıyor.
Richelme Meydanı yine sabahları pazarın kurulduğu, öğleden sonra ise masa ve sandalyelerin atıldığı bir buluşma noktası. Buradaki bistrolardan birinde şarabınızı yudumlarken gelen geçeni izleyebilirsiniz. Dondurma yemek isterseniz hemen bu meydanda yer alan Weibel adlı pastaneyi önerebilirim.
Aix En Provence’da müze ve kiliseler de dikkat çekici. Biz şehri gezip görmeye vakit ayırdığımız için gidemedik.
Saat 16:00 gibi şehrin 20 dakika dışında yer alan Chateau La Coste adlı şarap bağına gittik. Burası sanat ve mimarinin de ön plana çıktığı bir şarap bağı. 2 saatlik bir sanat rotası yürüyüş parkurları var.
Bağın farklı noktalarında çeşitli sanatçılara ait eserler sergileniyor. Bu eserlerin bir kısmı interaktif. Bağların, yemyeşil ağaçların ve çayırların içinde harika bir aktivite. Biz 2 saat olmasa da bir kısmını yürüdük bu yolun.
Daha sonra da şirin mi şirin bir terasa sahip bistrosunda birşeyler atıştırıp, kendi üretimleri olan rose şaraplarından yudumladık.
O akşam bir de konsere denk geldik. Armelle ITA adlı Fransız bir grup sahne aldı. konsere gelenler şaraplarını yudumlarken sıcak Provence akşamının ve büyülü müziğin keyfini çıkardı. Tabiki biz de…
Konser sonrası yine yola koyulduk ve otelimize döndük…
YORUM BIRAKIN